top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıDilan Er

Yine mi aynı şey, aynı insan?


Bazı şeyleri tekrarladığınızın farkına vardınız mı hiç? Mesela aynı tutumlar, aynı insanlar ve aynı sonuçlar... Aklınıza Fransızcadan türeyen 'dejavu' kelimesi gelmiş olabilir. Yaşanılan bir durumu daha önceden yaşamış olma hissi deniliyor buna. Ben tam olarak bu histen değil de buna yakın olan bir kalıptan yani şemalarımızdan bahsedeceğim.

İnsan doğduğunda bazı temel ihtiyaçlarının karşılanmasını bekleyen bir varlıktır. Bunlar 'yeterli' bakım, sevgi ve ilgi gibi ihtiyaçlardır. Bunların ölçülü ve yeterli olması gerekir.Peki ya olmazsa, işte o zaman kişi çocukluğunda alamadığı bu ihtiyaçlarının sonucu olarak, yetişkinlikte bazı uyumsuz kalıplar geliştirir. Bu kalıplar hayatına yön verecek derecede yerleşmiş ve kalıcı olabilir.

Hiç kendinize ''neden böyle davranıyorum, neden böyle insanlarla ilişki kuruyorum?'' diye sordunuz mu? İşte bu örüntüler aslında çocukluktan kalan bize öğretilen veya yaşadığımız erken dönem olumsuz deneyimlerin sonucu olarak karşımıza çıkıyor.

Peki niçin bu örüntüyü, bu kalıbı kıramıyoruz veya bozamıyoruz? Yanlış olduğunu bile bile her seferinde aynı yanlışı yapıyoruz. Bu bizdeki şemaların ne kadar güçlü ve yerleşmiş olduğunu gösterir. Ayrıca size bir arkadaşımla aramızda geçen bir diyalogdan bahsetmek istiyorum. Bana 'insan neden müziğin ritmini sever?' diye bir soru yöneltti. Bende sıradan bir şekilde ' neden olacak ki kulağa hoş geliyor' dedim. O ise şöyle bir açıklama yaptı: ' aslında ritim bize bir süreden sonra ''tanıdık, bildik'' geleceği için bu yüzden kapılıyoruz ve iyi hissediyoruz. Çünkü insan bildiği, güvendiği yolu seçer' dedi. Bu bana bizlerdeki bu şemaları hatırlattı. yaptığımız davranışların, seçtiğimiz insanların yanlış olduğunu seziyoruz aslında

ama bildiğimiz, öğrendiğimiz bir yol olduğu için yine o 'karanlık' yolu seçiyoruz. Diğer yollar tanıdık değil diye ürküyoruz.

Peki, tüm bunların sonucunda ne yapılabilir? Öncelikle biz ruh sağlığı çalışanları olarak, seanslarda güvenli iletişimi kurduktan sonra (bu süre isteyen sabır isteyen ve çok önemli bir aşama) danışanın kalıplarını anlamaya çalışıyoruz. Sonra ona yaşadıklarını anlamlandırması için yardımcı oluyoruz. Daha sonra ise bazı tekniklere geçiyoruz.

Her zaman dediğim gibi şunu belirtmek isterim ki, kendi dinamik terapi sürecinden de geçen biri olarak, bu aşamalar sabır isteyen, motivasyon isteyen ve çaba gerektiren aşamalardır.Şunu unutmayalım ki yıllardır biriktirdiğimiz, çocukluktan bu yana taşıdığımız bu ağır yükleri birkaç seansta çözmek mümkün değil. Terapide önemli olan hızlı çözümler değil, sağlam çözümlerdir.

37 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentarios


bottom of page